0 850 305 65 65
Radyoloji

Radyoloji

Radyoloji görüntüleme yöntemlerini kullanarak hastalıklarıntanınmasını ve tedavisini sağlayan bir bilim dalı olup 1895 yılında Xışınlarının keşfi ile doğdu. İlk olarakröntgen cihazları ile röntgen filmi çekerek başlayan serüvene zaman içerisindeteknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasıyla yeni cihazlar ve tanı yöntemlerieklendi.


Günümüzde X ışınlarını kullanarak görüntü elde eden röntgen cihazları,bilgisayarlı tomografi (BT), mamografi, floroskopi ve anjiyografi cihazları,ses dalgaları ile çalışan ultrasonografi (US) ve büyük bir mıknatıs olan veradyo dalgaları ile çalışan manyetik rezonans görüntüleme (MRG) cihazlarıhastalıkların tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu cihazlar ile eldeedilen görüntüler hastalıkların tespit edilip tanı konulmasını sağlarken (Tanısal Radyoloji) aynı zamanda bucihazlar yardımıyla bazı tedavi edici işlemlerin mikro teknikler kullanılarakyapılması (Girişimsel Radyoloji)mümkündür. Girişimsel radyoloji, tıbbın hızla ilerleyen bir dalı olup, radyolojinintedavi edici bölümüdür. Girişimsel radyologlar görüntüleme kılavuzluğundaminimal invaziv yöntemlerle perkütan (ciltten girerek) tedaviler yapar ve diğerklinik branşlara birçok konuda yardımcı olurlar.


Radyoloji Bölümü Görüntüleme Cihazları:

1.5 Tesla Manyetik RezonansGörüntüleme

256 Kesitli BilgisayarlıTomografi

16 Kesitli BilgisayarlıTomografi

Dijital Röntgen

Ultrasonografi ve Doppler

Dijital Mamografi

Dijital Floroskopi

Dijital anjiyografi (DSA)

Kemik Mineral Dansitometre

PACS (Görüntü arşivleme veiletişim sistemi)

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME (MRG):

Büyük bir mıknatıs yardımıyla oluşturulan manyetik alan içindekicanlı vücut bölümlerinden radyofrekans (RF) dalgaları ile gönderilen enerjininyansımalarının bilgisayar yardımıyla görüntü haline dönüştürülmesidir. Dokudakihidrojen atomlarının yoğunluğuna ve hareketine göre görüntü oluşur. Radyasyoniçermemekte olup hastaya herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Bölümümüzde 1,5-Tesla Philips Ingenia olmak uzereiki adet MR cihazı bulunmaktadir. Bu cihazlarda 7 gün 24 saat aralıksız çekim yapılmaktadır.


MRG tetkiksüresi inceleme yapılan bölgeye, bölge sayısına, konulan ön tanıya göre değişiklikgösterip 5 dk. ile 45 dk. arasında değişmektedir. Ayrıca gerek görülen bazıdurumlarda görüntü kalitesini iyileştirmek ve tanının güvenilirliğini artırmakiçin inceleme esnasında toplar damardan kontrast madde verilerek kontrastlıçekim yapılır.


MRG yumuşakdoku çözünürlülüğü en yüksek görüntüleme yöntemi olması nedeniyle özellikleyumuşak dokuların görüntülemesinde kullanılır. Sporcu yaralanmalarında, kasiskelet sistemi, özellikle menisküs, bel fıtığı gibi rahatsızlıklarıntespitinde ve her türlü nörolojik hastalıkların değerlendirilmesinde sıkçakullanılmaktadır. Rutinde sıklıkla kullanılan beyin, boyun, omurga, toraks,batın, kas-iskelet gibi MRG tekiklerinin yanı sıra kardiyak MRG, prostat MRG, difüzyon MRG, perfüzyon MRG, MR defakografive MR spektroskopi gibi ileri MR görüntüleme tetkikleriyapılabilmektedir. MR anjiyografi ile gerek kontrastlı, gerekse kontrast kullanmadanvücut damarlarının görüntülenmesi mümkündür. Kardiyak MR kalp zarının, kalp odacıklarının, kapaklarının, kalp adalesinin,kalpten çıkan büyük atardamarların yapısını ve bazı koroner arterhastalıklarını (şimdilik sadece ana dallara ait olanları) son derece kolay veherhangi bir ilaç veya işlem yapma gereksinimi olmadan ortaya koyan görüntülemeyöntemidir. İşlem süresi 45 dakika civarındadır ve herhangi bir ön hazırlıkgerektirmez.


MRG’nin canlı organizma üzerinde şu ana kadarkanıtlanmış herhangi bir zararı yoktur. Bunagebeler de dahildir. Ancak yine de organ gelişiminin gerçekleştiği gebeliğinilk üç ayında MRG çekimi önerilmez. Mutlak tıbbi gereklilik halinde ise hastabilgilendirilerek çekim yapılabilir. MRG için ekstra bir hazırlığa gerekyoktur. Hastanın, MRG çekimi öncesinde, tıbbi geçmişi ile ilgili bir formdoldurması ve imzalaması gerekmektedir. Ayrıca MRG odasına girmeden önce manyetikalandan etkilenebilecek saat, kredi kartı, cep telefonu, anahtar, kolye, küpeve metal eşya vb. malzemelerin çıkarılarak soyunma odalarında bırakılmasızorunludur. En küçük bir hareketin MR görüntülerinde bozulmaya yol açmasınedeniyle hastanın tetkik süresi boyunca hareketsiz kalması gereklidir.


İyonizan Xışınlarının kullanılmaması, hastanın pozisyonunu değiştirmeden istenilen herdüzlemde görüntü alınabilmesi, yumuşak doku ayırt etme gücünün yüksek olması, kemiğekomşu yapıların çok iyi incelenmesi (kafa tabanı, beyin sapı, omurilik,eklemler), kan akımının kontrast madde kullanılmadan görüntülenebilmesi ve kullanılankontrast maddenin iyotlu kontrast maddelerden daha emniyetli olması MRG’ninbaşlıca üstün özellikleridir. En önemli dezavantajı ise güçlü manyetik alanınedeniyle kalp pili, nörostimulatör, koklear implant, göz içindeki manyetikyabancı cisimler ve eski ferromanyetik intrakraniyal anevrizma kliplerininvarlığında incelemenin yapılamamasıdır. Vücudunda mıknatıs ya da yabancı cisimbulunan, metal protez taşıyan, kalp pili kullanan, ateşli silah yaralanmasıgeçirmiş olan kişilerin tetkik öncesi MRG teknisyenini bu konudabilgilendirmesi hayati önem taşır. Kapalı yer korkusu (klostrofobi) olanhastalar MRG cihazının tüneline giremezler. Kapalı yer korkusu olan hastalarda,küçük çocuk ve bebeklerde ve çekim odasında hareketsiz kalamayacak hastalardaMRG uyumlu anestezi cihazları yardımıyla güvenli ve kaliteli bir çekimyapılabilmektedir.


BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ (BT):

Bilgisayarlıtomografi x-ışını kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitselgörüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. BT’nin temeli röntgen cihazına dayanır. Birvücut bölgesinin değişik açılardan çok sayıda iki boyutlu X ışını görüntülerialınarak o bölgenin iç yapısının iki ve üç boyutlu görüntüsü elde edilir. BTtetkiki sırasında hasta BT cihazının masasında hareket etmeksizin yatar.X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketigerçekleştirirken x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı detektörler tarafındansaptanarak elde edilen veriler bir bilgisayar yardımıyla işlenir ve görüntüleroluşturulur. Oluşturulan dijital görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.Ayrıca görüntüler film veya CD’ye aktarılabileceği gibi gerektiğinde tekrarbilgisayar ekranına getirmek üzere PACS’ta kalıcı olarak depolanır. Yapılacakincelemenin türüne bağlı olarak hastaya kol damarlarından kontrast maddeenjekte edilebileceği gibi kontrast madde içmesi de istenebilir. Kontrastmaddeler iyot içerdiği için bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara nedenolabilir. Hastanın inceleme öncesinde teknisyen ya da radyoloğa bu türmaddelere karşı daha önce allerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini veeğer varsa başka maddelere karşı allerjisini bildirmesi gerekir. Yöntem olarakX ışını kullanıldığından radyasyon riski mevcuttur. Ancak hasta güvenliği içinmultislice teknolojisinde radyasyon dozu mümkün olduğunca en aza indirgenerekgörüntü elde edilmektedir. X ışınları anne karnındaki bebeğe zararverebileceğinden hamilelik şüphesi olan hastalar inceleme hazırlığınabaşlamadan evvel bu konuda doktora veya teknisyene bilgi vermelidir.


Bölümümüzde 256 kesitli Philips Brilliance iCT ve 16 kesitli Philips MX 16 BT cihazlarıbulunmaktadir. 256 kesitli BT tetkik suresini oldukca kısaltmakta ve cok dahadetaylı görüntüler elde edilmesini saglamaktadir. Toraks, batın, boyun, beyin,omurga ve ekstremite görüntülemesinin yanı sıra anjiyografik görüntülerlebeyin, boyun, akciğer, kalp ve batın gibi tüm vücut damarlarının görüntülenmesihizli bir sekilde yapılabilmektedir. Böylece klasik anjiyografiye genellikleihtiyaç kalmadan damarsal problemlere tanı konması mümkün olmaktadır.


Gelişen teknolojininsunduğu çok kesitli BT cihazları ile tetkikin hızı artmış ve cihazınoluşturduğu görüntülerin kesit kalınlıkları incelmiştir. Tek bir nefes tutmasüresi olan15-20 saniyede tüm vücut bölgesi 0,5 mm’lik dilimler halindegörüntülenmekte; aralıksız alınan kesitlerin bilgisayarda işlenmesiyle farklıplanlarda kesitler, 3 boyutlu anatomi ve detay ortaya konabilmektedir. Tetkikhızının artışı sayesinde batın ve akciğer gibi nefes tutma gerektirenincelemelerde nefes tutma süresi kısalmaktadır. Kolay ulaşılabilir olması vetetkik süresinin kısalığı nedeniyle radyolojide en çok kullanılan tanıyöntemlerinden biridir.


BT kullanım alanları:

Acil Durumlar:

Kısa sürede vücudun tüm bölgesini çok kesitli olarakgörüntüleyebilmesinden dolayı özellikle travma hastalarında kırık ve organyaralanmasında tercih edilir. Felç geçiren hastalarda tedaviye başlamadan önce beyinkanamasının var olup olmadığı BT ile ortaya konur. Hızlı gelişen solunumproblemlerinde akciğer damar tıkanıklığını göstermede, ani gelişen dolaşımsistemi problemlerini ortaya koymada ve apandisit gibi karın ağrılarınınsebebini göstermede ve cerrahi sonrası gelişen komplikasyonların tanısında çokdeğerli bilgiler vermektedir.


Kanser:

Akciğer kanseri en sık görülen ve en sık ölüme yol açan kanserdir.Sigara, KOAH, mesleki solunumsal hastalıklar gibi yüksek risk grubundakihastalarda kanserin erken tanı ve tedavisi kritik öneme sahiptir. Akciğer tomografisitümörün varlığının ve çevre yapılar ile olan ilşikisinin ortaya konması, lenfbezi büyümesi, tümörün diğer organlara yayılımının gösterilmesinde çok etkin vedeğerli bir tanı metodudur. Kalın barsak, mide, safra yolları, karaciğer vepankreas kanserleri de kanserden ölüm sıklığı sıralamasında ilk sıralarda yeralmaktadır. BT ile kanserin varlığı, yakın ve uzak organlara yayılımıkolaylıkla tespit edilebilmektedir. Kanser yayılımı ve evresi hakkında eldeedilecek bilgiler doktorları kansere yönelik uygulanacak tedavi konusundayönlendirerek cerrahi tedavi, kemoterapi, RF ablasyon tedavisi,kemoembolizasyon, radyoterapi, veyabunların belirli kombinasyonlarının kullanılıp kullanılmayacağıyla ilgili kararvermelerinde yardımcı olur. Özellikle sanalendoskopi ve sanal kolonoskopi gibi gelişen teknolojiler sayesinde yüksekriskli hastalarda tarama amaçlı ya da kolonoskopi gibi hastayı rahatsız ediciişlemlerin alternatifi olarak giderek artan sıklıkla kullanılmaktadır.


Koroner BT anjiyografi:

256 kesitli BT cihazı ile hiçbir ön hazırlık gerektirmeden,katetersiz ve yalnızca bir nefes tutulum süresinde kalp damarlarıgörüntülenebilmektedir. Koroner BTAnjiyografi klasik anjiyografiye göre daha kolay ve daha hızlı yapılabilen vekansız ve ağrısız gerçekleştirilebildiğinden, görüntüleme alanında çığır açanyeni bir tanı yöntemdir. Hastanede yatma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Hastaişlem sonrasında normal günlük hayatına devam eder. Bu sistem sayesinde riskfaktörü taşıyan kişilerin koroner anjiyografisi rahatlıkla yapılabilmektedir. KoronerBT anjiyografi sayesinde pek çok hastanın koroner arter hastalığı erken dönemdetespit edilip tedavileri yapılmaktadır. Yüzüncü Yıl Mega Hastaneler Kompleksi’ndeTürkiye’deki en gelişmiş Koroner BT anjiyografi cihazlarından biri olan256-kesitli BT bulunmaktadır.


Girişimsel İşlemler:

Ultrasonografinin uygun olmadığı vücut alanlarında BT eşliğindegirişimsel radyolojik işlemler yapılabilir. Abse boşaltılması, hastalıklıdokudan biyopsi alınması, tümör dokusunun tedavi edilmesi gibi birçok işlem BTile kolaylıkla yapılabilmektedir.


DİREKT RÖNTGEN:

X ışını kullanılarak yapılan tetkiklerdir. Hastanemizde iki adetdijital röntgen cihazı ve dört adet portabıl röntgen cihazı bulunmaktadır. Çekilengörüntüler dijital olup hastanemizde DICOM formatında PACS sistemi üzerindenanında görüntülenebilmektedir.


Akciğer grafisi vetelekardiyografi: Akciğer, kalp ve diğer göğüs yapıları değerlendirilir.

Vertebra grafileri: Omurgakemik yapılarının degerlendirilmesi icin çekilir. Hastanemizde skolyoz grafisi çekilebilmektedir.

Kemik ve eklem grafileri: Kemikkırıkları, kitle veya romatizmal hastalıklar gibi durumlarda kemikleri ve eklemlerideğerlendirmek icin yapılan tetkiklerdi

Ekstremite grafileri: Kol ve bacak kemiklerini değerlendirmek içinistenir. Hastanemizde bacak uzunluk grafisi çekilebilmektedir.

Kafa grafileri: Kafa ve yüzkemik kemiklerini değerlendirmek için sıklıkla travma hastalarına çekilir.

Paranazal sinüs grafileri:Sinus yapilarinin degerlendirilmesi ve sinusit tanisi icin uygulanan tetkikdir.

Direkt üriner sistem grafisi: Ürinersistem taşlarını değerlendirmek icin kullanılır.

Ayakta direkt batın grafisi:Barsak tıkanması ve perforasyon tanısını koymak için ilk başvurulan tetkiktir.

FLOROSKOPİ

Floroskopi floroskop adı verilen cihaz yardımı ile hastanın gerçekzamanlı görüntülerinin alınması için kullanılan tıbbi görüntüleme tekniğidir. Xisini kullanilir. Bölümümüzde Siemens Luminos floroskopi cihazi kullanılmatadır.


Özofagografi: Yemek borusununkontrast (baryum) madde verilerek görüntülenmesi

Voiding sistoüretrografi: Mesaneve alt üriner sistemin değerlendirilmesi için kullanılan bir görüntülemeyöntemi olup mesaneye bir sonda ile verilen kontrast madde aracılığıyla, işemesırasında idrar yollarının görüntülenmesidir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonugeçiren çocuklarda mesaneden üreterlere idrar kaçağının araştırılması içinkullanılır.

Retrograd üretrografi: Üretrayakontrast madde verilerek üretradaki olası darlığın yeri ve boyutunun tespitedilmesi için yapılan bir tetkiktir.

Dakriyosistografi: Kontrastmadde verilerek gözyaşı kesesi ve kanalının radyolojik olarak incelenmesidir.

Fistülografi: Cilt ve vucutboslukları arasında normalde olmaması gereken bir bağlantının (fistülün) içerisinekontrast madde verilerek görüntü alınmasıdır.

Çift kontrastlı kolon grafisi:Makattan baryumlu kontrast madde ve hava verilerek kalın barsaklarınincelenmesidir.

Çift kontrastlı mide veduodenum grafisi: Özofagus-mide-duodenum (yemek borusu-mide-oniki parmakbarsağı) grafisi olarak adlandırılır. Hastaya gaz yapıcı tablet ve baryumlukontrast madde içirilerek, bu organların iç yüzeylerini görüntülemek icin yapılır.

İnce barsak grafisi: İncebarsakların kontrast madde içirilmesi (ince barsak pasaj grafisi) ve bazenhastaya yutturulan bir tüp aracılığıyla hava ve contrast verilmesi yoluyla(enteroklizis) incelenmesidir.

Siyalografi: Tükürük bezi kanalsistemine kanal ağzından radyoopak kontrast madde enjeksiyonundan sonra eldeedilen grafidir.

ULTRASON (US) ve DOPPLER:

Bölümümüzde 4 adet GE LOGIQ S8, 4adet GE LOGIQ P6 ve 1 adet GE LOGIQE9 ultrason ve Doppler cihazıbulunmaktadir. Ayrıca cerrahi sırasındaintraoperatif US yapmak için gerekliproplar da mevcuttur. Ultrason için X ışını değil, sesdalgalarıkullanılır. Cihazın gezici kısmından (prob) insan kulağının duyamayacağı kadaryüksek frekanslı ses dalgaları çıkar. Bu dalgalar vucudun içinde değişikyoğunluktaki ortamlardan geçerken geri yansır. Bu geri yansımalar probdediğimiz kısım tarafından toplanır ve cihazın bilgisayarına gönderilerekgörüntü haline getirilir. Ses dalgaları X ışını içermediğinden radyasyon etkisiyoktur. İnsanlar üzerinde hiçbir zararlı etkisi olmadığıiçin güvenle, istenilen sıklıkta tekrarlanabilir. Uygulamanın kolay ve zararsızolması nedeni ile iç organların görüntülenmesinde ve hastalıkların tanınmasındasık olarak uygulanmaktadır.Ultrason cihazı ses dalgalarını geçirip iyi iletmediği içinhava veya gaz ihtiva eden organları ve kemik yapıları görüntüleyemez. Ultrasonen sık batında karaciğer, dalak, safra kesesi, safra yolları, pankreas, böbrek,mesane, uterus, yumurtalıklar ve prostat incelemesi için kullanılır. Özelliklekarın ağrısı sebebiyle, safra kesesi ve safra yolları ile genitoürinerhastalıkların değerlendirilmesinde ilk görüntüleme yöntemi olarakkullanılmaktadır. İkinci en sık kullanım alanı gebelik ve jinekolojikhastalıklardır. Ultrason gebelikte bebeğin gelişiminin normal olup olmadığınıanlamak için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonun bebek üzerinde şimdiyekadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bu nedenle gebelikteultrasonografi güvenle kullanılabilir. Gebelikte ultrasonun en önemlidezavantajı bebek anormalliklerin tamamını gösterememesidir. Bunun dışında, boyun,tiroid bezi, tükrük bezleri, meme, kaslar ve eklemler, penis ve testisler veyüzeyel yumuşak dokuların değerlendirilmesinde güvenilir bir tanı yöntemidir.


Renkli Doppler ultrason klasik ultrason ile Dopplersisteminin birlikte bulunduğu ultrason cihazlarıdır. Renkli Doppler US kanakımını renk ile kodlayarak, damarlar içindeki kan akımının varlığını, akımınyönünü ve hızını gösteren yeni bir US tekniğidir. Atardamar ve toplardamar hastalıklarınınteşhisinde ve vücut içinde tespit edilen kitlelerin damarlanmasının değerlendirilmesindekullanılmaktadır. Özellikle damar tıkanıklığı ve varis gibi damar hastalıklarıntanınmasında kullanımı kolay ve iyi yapıldığı takdirde güvenilir bir tanıyöntemidir.


MAMOGRAFİ:

Mamografi bir tür röntgen filmiolup, meme kanseri taranmasında kullanılan en etkingörüntüleme yöntemidir. Bölümümüzde HologicSelenia 3D dijital mamografi cihazı bulunmaktadır. Meme kanseri kadınlardagörülen en sık kanser türü olup erken teşhis çok önemlidir. Memede, muayene ilesaptanamayacak kadar küçük kanserlerin tespit edilmesi amacıyla yapılan mamografitetkiki ile meme kanserinin erken teşhisi mümkündür. Amerikan Kanser Enstitüsü,Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Radyoloji Derneği 40 yaş üzerindeki kadınların, heryıl mamografi çektirmesini önermektedir. 40 yaşından önce rutin mamografiçekimi ise yüksek riskli hastalar dışında önerilmemektedir.


Çekim sırasındamemelerin cihaz üzerinde bulunan iki plaka arasında sıkıştırılmasıgerekmektedir. Bu sayede meme dokusunun üst üste gelmesi önlenerek, kitlelerinortaya çıkması sağlanır. Bu sıkıştırma görüntü kalitesini arttırırken incelemesırasında maruz kalınacak ışın dozunu da azaltır. Bu nedenle mamografininmemelerdeki şişliğin ve hassasiyetin en az olduğu dönem olan adetin 7. ile 14.günleri arasında çekilmesi önerilmektedir. Ter, parfüm, deodorant, pudra vb.kalıntılar yanıltıcı sonuç verebileceğinden mamografi çektirmeden önce duşalınması ve bu tür maddelerin kullanılmaması önerilmektedir.


KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU TESTİ (KEMİK DANSİTOMETRESİ =DXA )

Kemik yapısınınönemli kısmını kalsiyum ve fosfor gibi mineraller oluşturur. Kemik dansitometritarama, kemik mineral yoğunluğunu ölçmek ve kemik mineral yoğunluğu kaybınıdeğerlendirmek amacıyla yapılan bir testtir. Kemik yoğunluğu (dansitesi) ölçümyöntemlerindeki amaç, kemiğin bu mineral kısmının, miktarsal oranınıbelirlemektir. Kemikteki minerallerin kaybı ne kadar fazla ise, yoğunluk okadar düşük ölçülür, bu durumda kemik mineral yoğunluğu azalmış yani kemikerimesi (osteoporoz) meydana gelmiş şeklinde yorum yapılır. Bu test, kemiklerdekalsiyum kaybı sonucu gelişen osteoporoz tanısı için kullanılır. Bu işlemsırasında çok az miktarda radyasyon kullanılır. Kullanılan radyasyon miktarıbir akciğer filminin onda biri gibi aşırı derecede küçüktür.


Kemik Mineral Yoğunluğu Testi Ne için yapılır ?

Kemik mineralyoğunluğu testi genellikle menopoz sonrası kadınları etkileyen, ancakerkeklerde ve çocuklarda nadiren olsa da ortaya çıkabilen, osteoporozu teşhisetmek için kullanılır. Kemik mineral yoğunluğu testi ile kişilerin kırıkgelişme riski de değerlendirilebilir.


Kemik yoğunluğu ölçümü kimlere yapılır?

Menopoz sonrası kadınlara

Önceden geçirilmiş kırık gibikişisel ya da ailesel bir öyküsü olanlara

Kemik kaybı ile birlikte seyredenhastalıkları olan hastalara

Menopoz öncesi dönemdeosteoporoz açısından yüksek risk taşıyan kadınlara

Cerrahi olarak menapoza giren(her iki yumurtalığı alınan) kadınlara

Menopoz sonrası risk faktörleritaşıyan kadınlara

Ailede osteoporoz öyküsübulunanlara

Yılda 2,5 cm. den fazla boykısalması olanlara

65 yaştan büyük olanlara

Kalsiyumdan fakir beslenenlere

Röntgen filminde kemikyoğunluğunda azalma (osteopeni) saptananlara

1 aydan uzun süren hareketsiz(immobilizasyon) kalmak zorunda olanlara

Herhangi bir hazırlık gerekir mi?

Hayır. Kemikyoğunluğu ölçümü için bir hazırlık gerekmez. 24 saat önceden kalsiyum içerenyiyecekler almamaya çalışın. Metal düğme, fermuar gibi kısımlar içermeyen hafifve rahat giysiler giymeye çalışın. Eğer yakın zamanda (son 1 hafta içinde) baryumluinceleme, radyoizotop tarama ya da bilgisayarlı tomografide kontrast kullanımıgibi bir uygulama yapıldıysa bunu doktorunuza bildiriniz. Bu durumda kemikdansitometri incelemesi için 10 ya da 14 gün beklemeniz istenebilir.


Eğer hamileiseniz ya da hamile olma olasılığınız varsa doktorunuza ya da ilgili teknisyene lütfen bildiriniz.


Kemik yoğunluğu ölçümü nasıl yapılır?

Sizdensoyunmanız ve bir hasta önlüğü giymeniz istenecektir. Daha sonra röntgen ışınıgönderen bir masaya uzanacaksınız üstünüzde de bir görüntüleme cihazıolacaktır. Masa üzerinde hareketsiz yatılır. Herhangi bir enjeksiyon yapılmazve inceleme ağrısızdır. İnceleme, türüne göre değişmekle birlikte, en fazla 20dakika sürer.


Kemik yoğunluğu ölçümü ne sıklıkta yapılmalıdır?

Osteoporozunderecesine ve verilen tedaviye göre değişmekle birlikte menopozdaki yüksekriskli hastalarda 2 yılda bir, düşük riskli hastalarda 5 yılda bir omurga vekalça kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Kemik erimesinin şiddetine veuygulanan tedaviye göre tekrarlama sıklığı hekiminiz tarafından sizebelirtilecektir.


GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ

Girişimselradyoloji ise son yıllarda hızlı ilerleme kaydeden bir yan dal olup,radyolojinin tedavi edici bölümüdür.Günümüzde hastaya ve işlem yapılan dokuyaen az zarar veren, hastanede kalış süresini kısaltan, bakımı kolay, genel anestezi ihtiyacı olmadangerçekleştirilebilen, komplikasyon (hastanın yada doktorun elinde olmadangelişen, istenmeyen yan etki) oranı ve maliyeti düşük yeni tedavi yöntemlerihızla uygulamaya girmektedir. Girişimsel radyoloji, bu prensiplere uygun birşekilde geliştirilmiş, temelleri 60’lı yıllara dayanan, birçok farklıhastalıkta ameliyatsız tedavilerin yapılmasına olanak sağlayan yeni bir yan dalolup Radyoloji Bilim Dalı bünyesinde girişimsel radyologlar tarafındanuygulanmaktadır. Girişimsel Radyoloji’de amaç görüntüleme yöntemleri olanultrasonografi, bilgisayarlı tomografi,anjiyografi, floroskopi ve manyetik rezonans görüntüleme kılavuzluğunda cilttengirerek damarların içinden veya başka çok farklı damar dışı yollardanmilimetrik, ince materyaller ile hastalığa ulaşarak tedaviyi ameliyatsız birşekilde gerçekleştirmektir. Girişimsel radyolojik tedavilerin çeşitliliği sonzamanlarda hızla artmakta ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak ortayaçıkan yeni teknikler birçok hastalığın girişimsel yöntemlerle tedavisini mümkünkılmaktadır.


Girişimselradyolojik işlemler vasküler (damarlailgili) ve nonvasküler (damar dışıorganlarla ilgili) olarak iki büyük gruba ayrılır. Vasküler girişimler dekendi içinde nörovasküler girişimler (beyin damarları ile ilgili) ve periferikvasküler girişimler (beyinin dışında kalan organların damarları ile ilgili)olarak ikiye ayrılır.


Vasküler Girişimsel İşlemler:

Damarla ilgili girişimsel radyolojik işlemlerin en çok bilinenitanısal klasik anjiyografidir. Ancak tomografi ve MR ile yapılananjiyografilerin tanı yeteneğinin çok yüksek hale gelmesi bu ihtiyacı önemlioranda azaltmıştır. Anjiyografi günümüzde ağırlıklı olarak tıkalı ya dadaralmış damarların açılması veya hastalıklı damarların kapatılması gibi tedaviedici işlemlerde kullanılmaktadır. Tıkalı veya daralmış atardamar ya datoplardamarlar, içerisinden geçirilen ve hastalıklı damar içinde şişirilenbalon kateterler (balon anjiyoplasti)ya da metalik kafesler (stent)yardımıyla açılır. Kalp damarları dışındaki karaciğer ve böbrek gibi iç organdamarları, kola ve bacağa giden damarlar ile beyin damarlarının hastalıklarıgirişimsel radyoloji hekimlerince tedavi edilmektedir.


Damar açmakdışında yeri geldiğinde bazı damarları tıkamak (embolizasyon) hayat kurtarıcı olabilmektedir. Embolizasyonişlemleriyle damarda baloncuk oluşumu (anevrizma), anormal damar yumağı(arteriovenöz malformasyon) ve kanamaya neden olan odak bulunup tedaviedilebilir. Bunlar arasında en önemli girişimsel işlemler beyin damarlarındagerçekleştirilen işlemlerdir. Bu sayede daha önce ameliyatla tedavi edilen butür damar hastalıkları, artık kapalı yöntemle damar içinden özel üretilen mikromalzemelerle girişimsel radyoloji hekimlerince tedavi edilmektedir. Bir diğerönemli embolizasyon işlemi ise “kemoembolizasyon”olup kanserin bulunduğu organa damar yolu ile ulaşılarak kanser ilacı yüklenmişmikrokürelerin enjekte edilmesini ve kanseri besleyen damarın tıkanarak kanserilacının direkt olarak tümöre verilmesi ifade eder. Kemoembolizasyon işlemi ensık karaciğer tümörlerinde kullanılmaktadır.


Vücudumuzun enbüyük atardamarı olan aort damarının balonlaşıp genişlemesine aort anevrizması denir. Tedaviedilmediğinde ölümcül olabilen bu hastalıklar eskiden bütün karın açılarakyapılan ameliyatlarla tedavi edilmekteyken günümüzde girişimsel radyolojikteknikler sayesinde kasık damarından girilerek özel kaplamalı stentleryardımıyla tedavi edilebilmektedir (EVAR).


Girişimselradyolojideki işlemlerin bir kısmı toplardamarlar ile ilgili olup geçici vekalıcı diyaliz kateterlerinin takılması,pıhtılaşmış bacak toplardamarlarınınaçılması, toplardamara koruyucufitrelerin takılması ve bacak varislerinin ameliyata gerek kalmadanultrason eşliğinde görüntülenip lazer ile yakılarak tedavi edilmesi (endovasküler varis tedavisi) bunlardanbazılarını oluşturur.


Non-vasküler Girişimsel İşlemler:

Girişimsel radyolojik işlemlerin ikinci ana grubu nonvasküler(damar dışı organlarla ilgili) işlemlerdir. En sık yapılanı iğne biyopsi işlemleridir. Birçokhastalığın ve tümör şüphesinin kesin tanıya ulaşabilmesi için biyopsiye ihtiyaçduyulmakta ve günümüzde biyopsilerin büyük çoğunluğu ameliyatsız olarak sadeceince iğnelerle alınabilmektedir. İğne biyopsileri, görüntüleme kılavuzluğundaince bir iğnenin ciltten herhangi bir kesi yapmadan girilerek biyopsi alınacakdokuya kadar güvenle, görerek ilerletilmesini ve buradan patolojik incelemeiçin hücre, doku ya da sıvı örneği alınmasını sağlar. Görüntülemekılavuzluğunda sıklıkla ultrason ve tomografi cihazları kullanılır. Girişimselradyolojide körlemesine biyopsi yapılmaz.


Tedavi edicidamar dışı organlarla ilgili girişimsel radyolojik uygulamaların önemli birkısmını drenaj işlemleri oluşturur.Drenaj işlemleri çok çeşitli olup abse, kist veya hematom (kan toplanması) gibisıvı toplanan alanların boşaltılmasını, akciğerde ya da karında birikensıvıların boşaltılmasını ve tıkanan idrar yolu ya da safra kanallarının katatergirişimler ile açılmasını içermektedir. Bu tür işlemler hastalıklı sıvıtoplanan bölgelere görüntüleme eşliğinde özel ince iğneler ile cilttengirilmesi ve buralara kateter adı verilen ince plastik borular yerleştirilmesisayesinde gerçekleştirilir.


Tümörlerin ısıya da lazer tekniği yardımıyla yakılıp tedavi edilmesi (ablasyon tedavisi) artık mümkündür. Görüntüleme eşliğinde bir iğnetümör içine gönderilir ve radyofrekans veya mikrodalga enerjileri ile ortamdayüksek ısı oluşturularak tümör tedavi edilir. Bu yöntem günümüzde özelliklekaraciğer , böbrek, kemik ve akciğer tümörlerinin tedavisinde sıklıklakullanılmakta ve diğer birçok tümörde de kullanım potansiyeli taşımaktadır.


Sonuç olarakgörüntüleme kılavuzluğunda birçok organ sistemi ile ilgili tedavi ediciişlemler yapan girişimsel radyoloji daha önce cerrahi yolla yapılan tedavileringenelde narkoza ihtiyaç olmadan gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Ağrınındaha az olması, kesiye ihtiyaç olmaması, iyileşme süresinin kısa olması,işlemlerin büyük çoğunluğunda hastanın aynı gün ya da en fazla bir gün yatışsonrası evine gönderilebilmesi en önemli avantajlarıdır.


PACS (Görüntü Arşivleme ve İletişim Sistemi):

MRG, BT, röntgen, mamografi, floroskopi, anjiyografi, ultrason venükleer tıp cihazlarında çekilen hasta görüntülerinin kalıcı olarak saklanması,istenildiğinde geri çağrılması, istenilen bilgisayar ve alanlarda dağıtımı vesunumu için kullanılan yazılım ya da ağlara PACS adı verilir. Medikalgörüntülerin saklanması için en çok kullanılan format DICOM (Digital Imagingand Communications in Medicine) formatıdır. PACS sistemlerinin iki temelkullanım alanı vardır. Bunlardan birincisi röntgen filmi basımını ve ciddidepolama alanı gerektiren film arşivlerini ortadan kaldırmaktır. Aynı sağlıkmerkezinde çekilen görüntülere anında erişim sağlanabiliyor olması PACS'ın filmarşivlerine olan bir diğer üstünlüğüdür. İkincisi ise görüntülere uzaktanerişimin sağlanmasıdır. PACS sağlık merkezi dışından görüntülere erişebilmeyive raporlayabilmeyi mümkün hale getirmiştir. Teleradyoloji sistemleri sayesindedünyanın diğer ucundan görüntülere ve bilgiye ulaşmak mümkün hale gelmektedir.Hastanemizde son sistem PACS mevcut olup görüntüleriniz güvenle saklanmakta vedepolanmaktadır.

BÖLÜMLERİMİZ
Adres: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi, 65000, Kampüs / VAN
Telefon: 0 850 305 65 65
E-Mail: hastane@yyu.edu.tr
whatsapp iletişim hattı